D Vitamini eksikliği nedir? D Vitamini eksikliğini nasıl önler ve nasıl tedavi edebiliriz?

D Vitamini Eksikliği Nedir D Vitamini Eksikliğini Nasıl Önler Ve Nasıl Tedavi Edebiliriz

D vitamini; yağda eriyen vitaminler arasında yer almakta olup aynı zamanda endojen olarak uygun biyolojik ortamda sentezlenebildikleri için hormon ve hormon öncüleri olan bir grup steroldür. En önemli etkisi kalsiyum, fosfor metabolizması ve kemik mineralizasyonu üzerinedir. Bununla birlikte son yıllarda, D vitamini eksikliği ve yetersizliğinin yaygın kanserler, kardiyovasküler hastalıklar, metabolik sendrom, enfeksiyöz ve otoimmun hastalıkların dahil olduğu bir çok kronik hastalıkla ilişki içinde olduğu bulunmuştur. Bu yaygın hastalıkların spektrumu özellikle endişe vericidir çünkü gözlemsel çalışmalar göstermiştir ki; sanayileşmiş ülkeleri içeren dünyanın kuzey bölgelerinin birçoğunda D vitamini yetersizliği yaygındır. D vitamini eksikliği artık küresel bir salgın olarak kabul edilmektedir. İngiltere’de yakın zamanda yapılan bir çalışmada; kış ve bahar dönemlerinde erişkin popülasyonun %50’sinden fazlasında D vitamini yetersizliği, %16’sında da ciddi D vitamini eksikliği saptandığı bildirilmiştir. Ülkemizden Uçar ve ark. son yıllarda Ankara bölgesinde yaptıkları bir çalışmada; oldukça yüksek oranda (%51,8) D vitamini eksikliği ve %20,7 oranında D vitamini yetersizliği tespit edilmiştir.

Yeterli D vitamini alımı ve serumda optimum D vitamini düzeyinin korunması sadece kemik, kalsiyum ve fosfor metabolizması için değil aynı zamanda genel sağlık ve iyilik hali için de çok önemlidir. Global sağlık problemi olarak D vitamini eksikliği ve yetersizliğinin, geniş spektrumlu akut ve kronik hastalıklar için bir risk olması muhtemeldir.

D Vitamini Düzeyleri
Kişideki vitamin D düzeyini değerlendirmek için yarı ömrü 2-3 hafta olan, hem vitamin D alımını hem de endojen yapımı gösteren 25(OH)D düzeyine bakılmalıdır. Biyolojik aktif form 1,25(OH)2D ideal ölçüm için uygun değildir. Çünkü yarı ömrü 4-6 saat kadar kısa ve dolaşımdaki düzeyleri 25(OH)D’den 1000 kat daha düşüktür. D vitamini eksikliği ve yetersizliğinin tanımlanması ve 25(OH)D düzeyinin normal aralığının saptanması için birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaların ışığında; 25(OH)D düzeyi 20 ng/mL’den düşük ise D vitamini eksikliği, 21 ile 29 ng/mL arasında ise D vitamini yetersizliği, 30 ng/mL’den yüksek ise yeterli düzey (tercih edilen aralık 40-60 ng/mL) ve 150 ng/mL’den yüksek ise D vitamini intoksikasyonu olarak kabul edilmektedir.

Kimlerde D Vitamini Düzeyine Bakılmalıdır?
•  Kemik hastalığı olan kişiler (osteomalazi, osteoporoz, paget vs.),
•  D vitamini eksikliğini düşündüren kas-iskelet sistemine ait semptomları olan kişiler,
•  D vitamini eksikliği ve yetersizliği konusunda risk faktörleri olanlar (koyu tenli kişiler, güneş ışığından yeterince yararlanamayanlar, yaşlılar, obezler, kısa aralıkla sık hamile olanlar, emziren kadınlar, malabsorbsiyon durumları, anti-konvülsan ve glikokortikoid ilaç kullanımı vs.).

D Vitamini Yetersizliğinin/Eksikliğinin Klinik, Radyolojik ve Biyokimyasal Bulguları
D vitamini eksikliği çocuklarda rikets, erişkinlerde ise osteomalazi klinik tablosuna neden olmaktadır. Osteomalazide en belirgin yakınma; pelvis, omurga ve kostaları içeren yaygın ağrıdır. Ağrı genellikle belden başlayıp, pelvis, kalça, uyluk, sırt ve kostalara yayılır. Kemik korteksinin incelmesi sonucu tibia, sternum, spinöz çıkıntılar, pelvis ve kostaların derin palpasyonu ile hassasiyet ve ağrı ortaya çıkabilir. Yetişkinlerde görülen osteomalazinin diğer bir klinik bulgusu da antaljik yürüyüş veya yürüme güçlüğüne neden olan proksimal kas güçsüzlüğüdür. Hastalar kollarını kullanmadan sandalyeden kalkmakta, merdiven inip çıkmakta ve yürümekte güçlük çekerler. Ağır osteomalazide ilk belirti kırık olabilir. Osteomalazinin tipik radyolojik bulgusu yaygın osteopeni ve Looser çizgileri olarak adlandırılan psödofraktürlerdir. Psödofraktürler genellikle uzun kemikler, pubik ve iskiyal ramus, ulna, kosta ve skapulada görülür.

Osteomalazide biyokimyasal olarak; serum kalsiyum normal veya düşük, serum fosfor düşük, PTH yüksek, ALP yüksek, 25(OH)D düşük, 1,25(OH)2D normal veya yüksek olabilir. Ancak D vitamini eksikliği 1 alfa hidroksilaz eksikliğine bağlı ise 1,25(OH)2D düşük, 25(OH)D ise normal veya yüksek bulunabilmektedir.

D Vitamini Eksikliği Önleme ve Tedavi Yaklaşımı
Normal koşullar altında insan vücudunda bulunan D vitaminin %90-%95’i güneş ışınlarının etkisi ile deride sentez edilir. Özellikle içine katılmadıkça besinlerle alınan vitamin D’nin büyük bir önemi yoktur. Güneş ışığı temel kaynaktır ve yeterince faydalanılırsa ilave D vitamini almaya gerek yoktur. Amerika’nın kuzeyinde (Boston, 42° kuzey) haftada 2-3 defa el, yüz ve kolları 5-15 dakika güneşe tutmanın vücudun D vitamini ihtiyacını karşılamak için yeterli olduğunu ortaya koyan çalışmalar mevcuttur. Bununla birlikte, güneş ışınlarıyla ciltte D vitamini sentezinde mevsimsel ve coğrafik farklılıklar olduğunu da unutmamak gerekir. Yaklaşık 33° enlemin kuzeyinde ve güneyinde yaşayanlarda kış aylarında D vitamini sentezi hemen hemen hiç olmamaktadır. Bunun yanı sıra, artmış deri pigmentasyonu, ileri yaş ve topikal güneş kremleri kullanılması gibi birçok faktör derideki bu üretimi azaltmaktadır. Otuz faktörlü güneş koruma (sun protection factor, SPF) kremlerin ciltte D vitamini üretimini %95-%98 oranında azalttığı bilinmektedir. Sekiz SPF güneş kremlerinin bile kandaki D vitamini düzeyini dramatik olarak azalttığı bildirilmiştir. Yaşlılarda UV sonrası D vitamini yapma kabiliyetinin 30 yaş altı erişkinlere göre dörtte bir ila beşte bir azalmış olduğunu gösteren kanıtlar mevcuttur. D vitamini kaynağı olarak güneşin kullanılmasını, güneş ışımasını etkileyen bulutlu hava, ozon yoğunluğu, hava kirliliği, rakım, mevsim, günün saati, deri rengindeki farklılıklar ve benzeri diğer faktörler oldukça zorlaştırmaktadır.

D vitamini eksikliğini önlemek için Tıp Enstitüsü (Institute of Medicine; IOM); ilk bir yıl infantlara günlük 400 IU D vitamini desteğinin hemen başlanılmasını, 1-70 yaş arasındakilere 600 IU/gün ve 70 yaşın üzerindekilere de 800 IU/gün D vitamini desteğini önermektedir. IOM tarafından önerilen bu dozlar, 25(OH)D düzeyini kemik sağlığı için yeterli olduğu düşünülen 20 ng/mL seviyelerine çıkarabilir fakat Endokrin Topluluğu’nun önerdiği 30 ng/mL seviyeleri için yeterli değildir. Bu yüzden D vitamini eksikliğini önlemek için, Endokrin Topluluğu kendi uygulama rehberlerinde; infantlarda ilk bir yıl için günlük 400-1000 IU (2000 IU’ye kadar güvenli), 1-18 yaş arasındaki çocuk ve adölesanlar için günlük 600-1000 IU (4000 IU’ye kadar güvenli), 18 yaş üzeri erişkinler için ise günlük 1500-2000 IU (10,000 IU’ye kadar güvenli) D vitamini desteği önermektedir. Bununla birlikte obez kişilerde, Malabsorbsiyon sendromu olan hastalarda, glikokortikoid ve antiepileptik ilaç kullanan kişilerde daha yüksek dozlar gerekebilir.

Endokrin Topluluğu, uygulama rehberlerinde yaş ve altta yatan tıbbi durumlara göre D vitamini eksikliği olan hastalar için çeşitli tedavi stratejileri önermişlerdir.
•   0-1 yaş arasında D vitamini eksikliği olan bebeklerde; 2000 IU/gün ya da 50,000 IU/hafta vitamin D2 veya D3 altı hafta süreyle, bunu takiben kan 25(OH)D seviyesini 30 ng/mL’nin üzerinde tutabilmek için 400-1000 IU/gün idame tedavisi,
•   1-18 yaş arasında D vitamini eksikliği olan çocuklarda; 2000 IU/gün ya da 50,000 IU/hafta vitamin D2 veya D3 altı hafta süreyle, bunu takiben kan 25(OH)D seviyesini 30 ng/mL’nin üzerinde tutabilmek için 600-1000 IU/gün idame tedavisi,
•   D vitamini eksikliği olan bütün erişkinlerde; 6000 IU/gün ya da 50,000 IU/hafta vitamin D2 veya vitamin D3 sekiz hafta süreyle, bunu takiben kan 25(OH)D seviyesini 30 ng/mL’nin üzerinde tutabilmek için 1500-2000 IU/gün idame tedavisi,
•   Obez hastalarda, malabsorbsiyon sendromu olan hastalarda ve D vitamini metabolizmasını etkileyen ilaç kullanan hastalarda yüksek doz, en azından 6000-10,000 IU/gün D vitamini ile tedavi ve 3000-6000 IU/gün dozda idame tedavisi önerilmektedir.

Ayda iki kez 50,000 IU D vitamini verilme stratejisi altı yıla kadar herhangi bir toksisite olmaksızın D vitamini eksikliği veya yetersizliğini tedavi etmekte ve rekurrensi önlemektedir. Son zamanlarda yapılan bir çalışmada; erişkinlerde altı yıl boyunca her iki haftada bir 50,000 IU ya da eşdeğer olarak 3000 IU/gün D vitamini alınması, herhangi bir toksisite olmaksızın kan 25(OH)D düzeyini 40-60 ng/mL arasında tutmada etkili bulunmuştur. Çocuk ya da erişkin, D vitamini alımının arttırılmasının sarkoidoz ve tüberküloz gibi hastalıkları içeren granulamatoz durumlar hariç bilinen hiçbir zararı yoktur. Bütün erişkinler 2000 IU/gün D vitamini almalıdır. Bununla birlikte, granulamatoz hastalıklar, genetik hastalıklar ya da nadir olarak D vitamini metabolizmasını etkileyen enzimlerin polimorfizmi gibi belli durumlarda D vitamini toksisite riski artmıştır.

Sonuç
Ülkemizde ve dünyada D vitamini eksikliği/yetersizliği yaygın olarak görülmektedir. Günümüzde de çeşitli nedenlerle güneş ışınlarından yeterince faydalanılmadığı aşikar olup, bu durumda D vitamininden zenginleştirilmiş yiyecekler veya D vitamini destek tedavisinin önemi artmaktadır.


Referanslar;
1. Champe PC, Harvey RA, Ferrier DR. Biyokimya. Çeviri Editörü: Ulukaya E. Lippincott’s Illustrated Reviews Serisinden. 3. Baskı. Nobel Tıp Kitapevleri; 2007.
2. Bringhurst FR, Demay MB, Krane SM, Kronenberg HM. Bone and Mineral Metabolism in Health and Disease. In: Kasper DL, Braunwald E, Fauci AS, Hauser SL, Longo DL, Jameson JL, editors. Harrison’s Principles of Internal Medicine. 16th edition. New York:MCGraw-Hill Companies; 2005. p. 2238-86.
3. Holick MF. Vitamin D: a D-lightful health perspective. Nutr Rev 2008;66:182-94.
4. Hyppönen E, Boucher BJ, Berry DJ, Power C. 25-hydroxyvitamin D, IGF-1, and metabolic syndrom at 45 years of age: a cross-sectional study in the 1958 British Birth Cohort. Diabetes 2008;57:298-305.
5. Pearce SHS, Cheetham TD. Diagnosis and management of vitamin D deficiency. BMJ 2010;340:b5664.

Kaynak: Türk Osteoporoz Vakfı Bildirisi

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Dinamis Blog Çocuklarda İştahsızlık Probleminin Önüne Nasıl Geçilir

Çocuklarda İştahsızlık Probleminin Önüne Nasıl Geçilir?

Çocukların yeterli miktarda besin alamaması durumu iştahsızlık olarak tanımlanır. Ek gıdaya geçiş dönemleri, ilaçlar, sağlık sorunları, besin alerjileri gibi faktörler nedeniyle çocuklar iştahsızlık yaşayabilir. Çocuklarda iştahsızlık hem ebeveyn hem de çocuklar için stresli bir süreç olabilir. İştahın azaldığı dönemlerde çocukların ihtiyacı olan besin öğelerinin eksikliği görülür. Vitamin ve mineral gibi besin öğelerinin eksikliği çocuklarda büyüme ve gelişme sürecinin yavaşlamasına neden olur.

26
Haziran

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Corek Otu Nigella Sativa Dinamis Blog

Çörek Otu Nedir? Faydaları Nelerdir?

Nigella sativa, çörek otu veya siyah kimyon olarak bilinen ve bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan bir bitkidir. Bu bitki aynı zamanda "Her derde deva ilaç" olarak da anılır. Bitkinin tohumları siyah renklidir ve özel bir kokuya sahip acımsı bir tatları vardır. Nigella sativa, yaklaşık olarak 20-30 cm yüksekliğe ulaşabilen, güzel kokulu bir bitkidir ve otsu bir bitkidir. Bitki, tıp alanında antihistaminik, antidiyabetik, antihipertansif, antiinflamatuar ve antimikrobiyal etkilere sahip olduğu bilinmektedir. Ayrıca, nörolojik hastalıklar ve kısırlık gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılabilir...

6
Nisan

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Vitamin C D3 Zinc Blog

Bağışıklık Sistemi İçin C Vitamini, D3 & Çinkonun Bir Arada Kullanımı

Bir canlının hastalıklara karşı korunmasını sağlayan, yabancı ve zararlı olan tüm maddeleri tanıyıp bu maddelerin yok edilmesi için savaşan reaksiyonlar, bağışıklık sistemi olarak ifade edilmektedir. Bağışıklık sistemi, kişinin enfeksiyon ve hastalıklardan korunmasını sağlar. İnsan vücudu tarafından bakteri, virüs ve diğer yabancı maddeler olarak tanımlanan her türlü yabancı maddeye karşı çeşitli mekanizmalarla koruma sağlanması bağışıklık sistemi tarafından gerçekleştirilir. Bağışıklık sistemi desteklerinin başında ise vitamin ve mineraller gelir.

30
Mart

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Dinamis Melatonin Blog

Melatonin Uyku İlişkisi

İnsan yaşamının yaklaşık üçte biri uykuda geçmektedir. Uyku; sosyal, fizyolojik ve psikolojik alanlarda olumlu etkilerinin yanı sıra vücudun dinlenmesi için önemlidir. Kısacası sağlıklı bir yaşam için vücudumuzun savunma mekanizmalarını destekleyici bir yaşam şekli sürdürmemiz gerekmektedir.

23
Ocak

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Vitaminler & Mineraller, Resveratrol, Guarana, L Karnitin, Astaksantin, Beta Glukan

Vitaminler & Mineraller, Resveratrol, Guarana, L-Karnitin, Astaksantin, Beta Glukan

Günümüz şartları göz önüne alındığında ve bugünkü yaşam tarzımız için gerekli olan besin öğeleri düşünüldüğünde yüksek potansiyelli vitamin, mineral, aminoasit, antioksidan etkili bitkilerin kullanımı sağlık açısından elzem olabilir.

10
Mart

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Bioperine Teknolojisi Ve Piperinin Biyoyararlanım Etkinligi

Bioperine Teknolojisi ve Piperinin Biyoyararlanım Etkinliği

Her sofrada bulunan karabiber üzerine daha önce hiç ayrıntılı düşünmüş müydünüz? Karabiber, tüm dünyada besin tatlandırmak için çağlar boyu kullanılan bir baharattır. Özellikle keskin tadı ve termojenik aktivitesi ile bilinir. Piperine, karabiberde bulunan ana bileşiktir ve bir gıda bileşeni olarak kendine özgü keskin tadın taşıyıcısıdır. Karabiber ekstraktının karakterini güçlendiren biyoyararlanımın arkasındaki anahtar bileşenin piperin olduğu bulunmuştur.

12
Ağustos

0 YORUM

DEVAMINI OKU
C Vitamini Hakkında Bilmediklerimiz

C Vitamini Hakkında Bilmediklerimiz

C vitamin kolesterol metabolizmasıyla yakından ilişkilidir. Kronik C vitamin eksikliğine maruz bırakılan kobayların kan plazmalarında kolesterol ve trigliserit düzeyleri artmıştır ve kolesterolün safra asidine dönüşümü yavaşlamıştır.

31
Mayıs

0 YORUM

DEVAMINI OKU
C Vitamini

C Vitamini

C vitamini ya da kimyasal adıyla askorbik asit bazı canlılar tarafından sentezlenebilirken insan vücudunda sentez enziminin olmaması nedeni ile vücutta sentezlenemeyen suda çözünen vitaminlerden birisidir. Vücutta depolanmaz ve bu nedenle dışarıdan alınması gerekir. C vitamini kimyasal olarak antioksidan özelliğe sahiptir. Bu sayede de vücudumuzdaki pek çok kimyasal reaksiyonda görev alan bir moleküldür.

27
Ekim

0 YORUM

DEVAMINI OKU
D3 Ve K2 Vitaminini Neden Birlikte Kullanılmalı

D3 ve K2 Vitaminini Neden Birlikte Kullanılmalı?

D vitamini eksikliği tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaygın olarak görülmektedir. Çünkü eğer güneşten ve besinlerden yeterli düzeyde D vitamini alamıyorsanız vücut bir müddet sonra yoksunluk çekmeye başlar. Günümüzde pek çok kişinin yaşadığı D vitamini eksikliğini gidermek için başvurduğu yöntemlerin başında ise takviyeler gelir.

10
Ocak

0 YORUM

DEVAMINI OKU
B Vitaminleri

B Vitaminleri

B grubu vitaminleri suda çözünür vitamin ailesindendir. Sinir sisteminde, kas fonksiyonlarında ve enzimlerin çeşitli reaksiyonlarında görev alırlar. B grubu vitaminlerin eksikliği genellikle birlikte görüldüğü için genellikle kombine halde alınmaları tavsiye edilir.

20
Eylül

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Güzellik Vitamini Biotin

Güzellik Vitamini Biotin

Biotin, literatürde H vitamini veya B₇ vitamini olarak da adlandırılan ve güncel haberlerde karşımıza sıklıkla “güzellik vitamini” adıyla çıkan bir vitamindir. Kimyasal formülü C₁₀H₁₆N₂O₃S olan biotin, suda çözünen bir B kompleksi vitaminidir. Suda çözündüğü için günlük olarak alınması önemlidir.

19
Haziran

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Kalp Ve Kolesterol Hastaları Dikkat

Kalp ve Kolesterol Hastaları Dikkat

Koenzim Q10 kullanımının, statin tedavisi almakta olan koroner arter hastalarındaki oksidan enzim aktivitesini ve inflamasyonu azaltabildiğine ve oluşan sırt ve bel ağrılarının azalacağına dair kanıtlar mevcuttur. 

4
Temmuz

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Co Enzyme Q10 Hakkında Bilmediklerimiz

Co-Enzyme Q10 Hakkında Bilmediklerimiz

Koenzim Q10 yağda eriyen vitamin benzeri bir maddedir. Yaygın olarak ubiquinon, CoQ, CoQ10 veya vitamin Q10 da olarak bilinir. Koenzim Q10 ilk olarak 1957 yılında kalp, beyin, karaciğer ve böbrek gibi enerji tüketimi yüksek olan dokularda ve sığır kalbinin mitokondrisinde bulunmuştur. 1978’de Peter Mitchell Co-Q10’in biyolojik enerji transferindeki rolünün kanıtlamasıyla Nobel ödülü almıştır.

4
Haziran

0 YORUM

DEVAMINI OKU
İnfertilite Tedavisinde Co Enzyme Q10 Takviyeleri

İnfertilite Tedavisinde Co-Enzyme Q10 Takviyeleri

Oksidan madde fazlalığı sperm hücrelerini zayıflatır ve erkek doğurganlığını negatif yönde etkiler. Koenzim Q10, antioksidan özellikleri ile serbest radikallerin sperm üzerinde olan negatif etkilerini engeller.

16
Temmuz

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Sambucus Nigra

Sambucus Nigra

Sambucus Nigra, grip, soğuk algınlığı, bakteriyel sinüzit ve bronşit tedavisine yardımcı, antioksidan ve bağışıklıkla ilgili özellikler de dahil olmak üzere vücutta çeşitli biyokimyasal ve farmakolojik etkilere sahip oldukları gösterilmiş flavonoidleri içerir.

30
Mayıs

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Sakin Ol Nedir Passiflora Melissa Valerian Ekstresi Ne Işe Yarar

Sakin ol! Passiflora-Melissa-Valerian Ekstresi Nedir?

6
Şubat

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Kalp Hastalığı Salgınının Ardındaki Sinsi Düşman “Kolesterol”

Kalp Hastalığı Salgınının Ardındaki Sinsi Düşman “Kolesterol”

İyi Kolesterol (HDL-Kolesterol) – Kötü Kolesterol (LDL-Kolesterol) Nedir? Kolesterol karaciğerden hücrelere ve hücrelerden tekrar karaciğere kan yoluyla taşınır. Kolesterol ve diğer yağlar kanda erimedikleri için lipoprotein denen paketler halinde taşınırlar. Bunlardan kolesterolü taşıyanlar iki cinstir, bunlar kötü kolesterol olarak bilinen LDL-Kolesterol ve iyi kolesterol olarak bilinen HDL- Kolesteroldür.

30
Ekim

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Dinamis Blog Ananas Abuklarindaki Bromelain Mucizesi

Ananas Kabuklarındaki Bromelain Mucizesi

Bromelain ananastan elde edilen ve özellikle proteinlerin sindirimini sağlayan bir enzimdir. Proteinlerin düzgün  parçalanmasına ve emilmesine yardımcı olur. İyi sindirilmemiş proteinler çeşitli sindirim sorunlarına ve besin alerjilerine yol açar.

4
Ocak

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Çocuğunuz Taze Sebze Meyve Yemiyorsa

Çocuğunuz Taze Sebze Meyve Yemiyorsa

Sterilize besinlerle besinlerle beslenen ve ayrıca C vitamini almayan çocuklarda skorbüt hastalığı görülür. Femurun alt ucunda, diş etlerinde, böbrek ve barsaklarda, deri altında geniş kanamalar yanında, kemik ve dişlerde peteşiler görülür. Kemiklerin büyümesi duraklar. Hücreler arası kolajen gelişemez. Kolay kemik kırılmaları gözlenir.

3
Temmuz

0 YORUM

DEVAMINI OKU
B6 Vitamini (Piridoksin) Ve Magnezyum İlişkisi

B6 Vitamini (Piridoksin) ve Magnezyum İlişkisi

Pridoksin vücudumuzdaki proteinlerin ve temel bileşiklerin sinir sistemindeki transimitterlerin, eritrositlerin ve prostaglandinlerin yapısında bulunan oldukça önemli bir vitamindir. Ayrıca, B6 vitamini hormonal dengenin sağlanmasında ve immün sistem fonksiyonlarının düzenlenmesinde de önemlidir.

24
Ağustos

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Kolesterol Neden Önemlidir?

Kolesterol Neden Önemlidir?

Kan kolesterol düzeyinin yüksek olması kalp damar hastalığı tehlikesini arttırır.

1
Ekim

0 YORUM

DEVAMINI OKU
Çerez Politikamız
Çerez Politikamız İnternet sitemizin kullanımına ilişkin ölçüm yapmak ve böylece ziyaret deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanıyoruz. KVKK Aydınlatma Beyanımız